Başbakan Erdoğan’a mektup yazarak yardım isteyen ve kendisine sağlık
güvencesi sağlanan Ercan Yiğit, İzmir’de 2009 yılında geçirdiği böbrek
taşı ameliyatından sonra bağırsak düğümlenmesi yüzünden hayatını idame
ettiremez duruma geldiğini iddia etti. Yiğit, operasyonda ihmal olduğu
gerekçesiyle durumu yargıya taşıdı. Hastane ise operasyonda ihmal yok
açıklamasında bulundu.
İzmir’de 2005 yılından bu yana böbrek taşı rahatsızlığı yaşadığını ve
maddi imkansızlıklar yüzünden tedavi olamadığını söyleyen 60 yaşındaki
Ercan Yiğit’e ilk yardım eli Başbakan Erdoğan’dan geldi. 2006 yılında
Başbakan Erdoğan’ı yazdığı mektupla durumundan haberdar ettiğini
belirten Yiğit, ardından kendisine ilgili Kaymakamlık tarafından iş ve
sağlık güvencesi sağlandığını söyledi. Hayatına sağlıklı bir sayfa
açmaya hazırlandığını ancak bu kez de ameliyat sonrasında yaşadığı
sıkıntılarla mücadele etmek durumunda kaldığını söyleyen Yiğit, 2006
yılında muayene amaçlı Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne
gittiğini taş kırma operasyonu için kendisinin Bozyaka Eğitim ve
Araştırma Hastanesi’ne sevkinin yapıldığını dile getirdi. Söz konusu
operasyonun Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde gerçekleşmediğini
belirten Yiğit, aradan geçen 3 yıl sonra 2009 yılında tekrar Tepecik
Hastanesi’ne gitti ve böbrek taşı kırma ameliyatı oldu. Ameliyat
sonrasında sağ böbreğinde meydana gelen şişliğin kendisine fıtık ve
bağırsak düğümlenmesi gerekçesiyle oluştuğunun söylendiğini dile getiren
Yiğit’e ikinci bir ameliyat tarihi verildiğini ancak bunun da felç risk
taşıdığı gerekçesiyle kabul etmediğini ifade ederek yaşadıklarını şu
sözlerle anlattı:
“2006 yılında Başbakan Erdoğan’a sağlık sorunlarıma ilişkin bir
mektup yazarak yardım talebinde bulundum. Daha sonra mektuba cevap
geldi. Bana gönderilen cevapta taleplerim ilgili makamlara iletilmiş
diye yazıyordu. Sonra beni Kaymakamlık İş Kur’a götürdü ve yeşil kartım
sağlandı. Karşıyaka Devlet Hastanesi’nden de rahatsızlığıma bağlı alarak
yüzde 40 oranında özürlü raporu çıkartıldı. Bu süreçten sonra ben 2009
yılında Tepecik Eğitim Araştırma Hastanesi’ne muayene gittim ardından
beni taş kırmaya Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk ettiler.
Orada bu işlem olmadı. Ardından beni Tepecik Eğitim ve Araştırma
Hastanesi’nde ameliyata aldılar ve bir baktım ki sağ böbreğimin olduğu
kısım hamile kadınların karnı gibi. Sonra bana fıtık ve bağırsak
düğümlenmesi var dediler ancak böyle bir sorunum hiç yoktu,
yapılan tetkiklerle de ortaya çıkmadı bana ameliyattan sonra
söylediler. İkinci kez ameliyat yapacağız dediler bunun da felç riski
içerdiğini söyleyince kabul etmedim.”
100 TL karşılında 20 metrekarelik bir depoda yaşamını sürdürmeye çalıştığını ve ameliyattan sonra yürümekte dahi zorluk çektiğini aktaran ve karnındaki anormal şişlik nedeniyle sağ bacak ve elinin kasıldığını bu yüzden de taksicilik yapamadığını belirten 20 yıllık şoför Yiğit, zor günler geçirdiğini söyleyerek, “4 aylık 100 TL’lik kiramı bile veremiyorum. 12 yıldır eşimle ayrı yaşıyorum. Almanya’da yaşayan bir kızım var onunla da çeşitli sebepler yüzünden görüşmüyoruz. Ben ikinci ameliyat olsaydım ve felç kalsaydım bunun sorumluları bu doktorlar olacaktı. Ameliyatı yapan doktorla görüştüğüm zaman beni azarlayarak ‘Ne yapacaksın amca, korse tak’ diye çıkışıp duruyor. Başhekimle görüştüğüm zaman ise bana; ‘Doğaldır git hakkını ara’ söylemi ile karşılaştım. Ben de savcılığa gittim ve suç duyurusunda bulundum. Başbakan Erdoğan’a ve Sağlık Bakanlığı’na da durumu izah eden mektup gönderdim Keşke ameliyat olmasaydım. Bu duruma düşmezdim. Hastane beni yarım porsiyon bıraktı. Bu şişkinlik yüzünden kendimi hamile kadınlar gibi hissediyorum. Psikolojim bozuldu. Hep bol kıyafetler giyiyorum. Bu da yetmezmiş gibi çalışamıyorum. Ağrılarım yüzümden eğilemiyor, yürümek de dahi zorluk çekiyorum. Artık yargı akla karayı seçecek” dedi.
Öte yandan, hastane başhekim yardımcısı ise iddiaların asılsız olduğunu ve gerçeği yansıtmadığı açıklamasında bulundu. – İZMİR
0 yorum:
Yorum Gönder
izle, indir, yükle