Riskli aktif fiyatları geriledi: Geride
bıraktığımız hafta Yunanistan’a ilişkin gelişmelerin yanı sıra ABD, Euro
bölgesi ve Çin’deki olumsuz makro verilerin etkisiyle kurlarda ve
riskli aktif fiyatlarında önemli dalgalanmalar yaşandı.
Yunanistan: Ülkede yeni bir hükümet kurulamazken, Haziran ayında yeni bir seçime gidilecek. Yeni seçimin ardından Troika ile yapılmış kurtarma anlaşmasını değiştireceğini açıklayan sol partilerin güçlenmesi endişesi, piyasaları olumsuz etkiliyor. Ayrıca Yunan bankalarından mevduat kaçışının başlaması da yine endişeleri artırdı.
İspanya bankaları: Yunanistan’daki krizin İspanya ve İtalya’ya yayılması riski, euro üzerinde baskı yarattı. Ayrıca İspanyol bankalarının kredi notunun Moody’s tarafından indirilmesi de bir diğer olumsuz gelişme oldu.
ABD: İlk çeyrekte makro verilerde görülen toparlanma, bu hafta yerini bir miktar bozulmaya bıraktı: Öncü göstergeler, perakende satışlar, bölgesel imalat sanayi beklenti endeksleri gibi makro veriler beklentilerin altında kaldı.
Euro bölgesi: Bu hafta euro bölgesi ekonomisinin ilk çeyrekte durağan seyrettiği açıklanırken, Almanya ile diğer euro bölgesi ülkelerindeki ayrışma belirgin: Almanya %0,5 büyüme ile sağlam bir performans gösterirken, Fransa’da ekonomi ilk çeyrekte büyümedi. İtalya %0,8, İngiltere %0,2, İspanya %0,3, Portekiz %0,1 oranında küçüldü. Ayrıca açıklanan euro bölgesi sanayi üretimi ve Almanya ZEW ekonomik beklenti endeksi verileri beklentilerin altında kaldı.
EUR/USD: Bu gelişmelerin ardından EUR/USD paritesi hızlı bir şekilde 1,2643 ile son 4 ayın en düşüğüne kadar geriledi. Parite halihazırda bir miktar toparlanmayla 1,27 seviyelerinden işlem görse de 1 Mayıs’taki 1,3285 seviyesine göre kaybı %4,4’e ulaşmış durumda.
Altın: Altın fiyatı, bu hafta paritedeki hızlı geri çekilmenin etkisiyle 1.527 $ ile Aralık ayından bu yana en düşük seviyelerini gördü. Altın bu seviyelerden 3. defa toparlanarak (öncekiler: Eylül 2011 ve Aralık 2011) yaklaşık 60 $’lık hızlı bir yükselişle bugün 1.591 $’dan işlem görüyor.
Petrol: Petrol fiyatları da bu hafta hızlı bir şekilde gerilerken, Brent %4,2 kayıpla 107 $ ile son 4,5 ayın en düşük seviyelerinden işlem görüyor. WTI tipi petrol de 92 $ ile son 6 ayın en düşük seviyesinde. Petrol fiyatındaki son haftalardaki gerilemede azalan jeopolitik riskler, Çin ve diğer gelişmekte olan ülkelerin büyümelerindeki zayıflama da etkili oluyor.
Borsalar: Bu gelişmelerin ardından bu hafta borsalarda da hızlı düşüşler görüldü: ABD’de S&P 500 endeksi son 4 ayın en düşük seviyelerine gerilerken, haftalık %3,6 kayıpla işlem görüyor.
Avrupa’da ise DAX ve CAC-40 haftalık %4 civarında kayıpla işlem görürken, İspanya’da %7 ve İtalya’da %9 oranında kayıplar söz konusu. Yunanistan borsası ise haftalık %10 gerilerken, son bir aydaki düşüşü %25’e ulaştı ve böylece son 20 yılın en düşüğünde bulunuyor.
İMKB-100: Endeks bu hafta 26 Ocak’tan bu yana ilk defa 56.500 seviyelerini gördü. Böylece 200 günlük hareketli ortalamasının altını da test etmiş olan endeks, buradan bir miktar tepki alımı gelmesi sonucunda halihazırda 57.000 seviyelerinden işlem görüyor.
Endeksin haftalık kaybı %3 ile Brezilya (%-9) ve Rusya (%-10) gibi diğer gelişmekte olan ülke borsalarına göre daha sınırlı. Bu pozitif ayrışmada, petrol ihracatçısı ülkelerin petrol fiyatlarındaki düşüşten olumsuz etkilenirken, Türkiye’nin olumlu etkilenmesinin etili olduğunu değerlendiriyoruz.
TL: USD/TL 4 ay sonra 1,84’ü görürken, haftalık %2,6 artışla 1,83 seviyelerinde. Döviz sepeti ise bu hafta %1,6 ile daha sınırlı bir yükseliş kaydetti. Bu durum, USD/TL’deki yükselişin önemli bir bölümünün parite kanyaklı olduğunu ortaya koyuyor. Gösterge faiz ise hafta içinde %9,74’e kadar yükseldikten sonra bugün yeniden gevşedi ve %9,53 ile geçen haftaki kapanışına yakın seviyelerden işlem görüyor.
Haftanın Konusu: Avrupa’da riskler yine arttı
Yunanistan’ın hükümet kuramamasıyla euro bölgesinden çıkma ihtimalinin ciddileşmesi, Fransa’da iktisadi büyümenin sıkı mali disiplin ile feda edilmemesi gerektiğini savunan bir cumhurbaşkanının seçilmesi, İspanya’da bankacılık krizinin derinleşmesi ve bütün bunların yanı sıra bölgede iktisadi faaliyetteki durgunluk ve rekor seviyelerdeki işsizlik Avrupa’daki risklerin artmış olduğuna işaret ediyor. Avrupa’da tansiyon arttıkça küresel risk iştahı gerilediğinden yatırımcılar Türkiye gibi gelişen piyasalar yerine güvenli liman olarak görülen dolar varlıklarını tercih ediyorlar. Aşağıda, önümüzdeki aylarda Avrupa’da risk iştahını olumsuz etkileyebilecek gelişmelerin yanı sıra olası sonuçları da değerlendiriyoruz. (Akbank Ekonomik Araştırmalar)
Yunanistan: Ülkede yeni bir hükümet kurulamazken, Haziran ayında yeni bir seçime gidilecek. Yeni seçimin ardından Troika ile yapılmış kurtarma anlaşmasını değiştireceğini açıklayan sol partilerin güçlenmesi endişesi, piyasaları olumsuz etkiliyor. Ayrıca Yunan bankalarından mevduat kaçışının başlaması da yine endişeleri artırdı.
İspanya bankaları: Yunanistan’daki krizin İspanya ve İtalya’ya yayılması riski, euro üzerinde baskı yarattı. Ayrıca İspanyol bankalarının kredi notunun Moody’s tarafından indirilmesi de bir diğer olumsuz gelişme oldu.
ABD: İlk çeyrekte makro verilerde görülen toparlanma, bu hafta yerini bir miktar bozulmaya bıraktı: Öncü göstergeler, perakende satışlar, bölgesel imalat sanayi beklenti endeksleri gibi makro veriler beklentilerin altında kaldı.
Euro bölgesi: Bu hafta euro bölgesi ekonomisinin ilk çeyrekte durağan seyrettiği açıklanırken, Almanya ile diğer euro bölgesi ülkelerindeki ayrışma belirgin: Almanya %0,5 büyüme ile sağlam bir performans gösterirken, Fransa’da ekonomi ilk çeyrekte büyümedi. İtalya %0,8, İngiltere %0,2, İspanya %0,3, Portekiz %0,1 oranında küçüldü. Ayrıca açıklanan euro bölgesi sanayi üretimi ve Almanya ZEW ekonomik beklenti endeksi verileri beklentilerin altında kaldı.
EUR/USD: Bu gelişmelerin ardından EUR/USD paritesi hızlı bir şekilde 1,2643 ile son 4 ayın en düşüğüne kadar geriledi. Parite halihazırda bir miktar toparlanmayla 1,27 seviyelerinden işlem görse de 1 Mayıs’taki 1,3285 seviyesine göre kaybı %4,4’e ulaşmış durumda.
Altın: Altın fiyatı, bu hafta paritedeki hızlı geri çekilmenin etkisiyle 1.527 $ ile Aralık ayından bu yana en düşük seviyelerini gördü. Altın bu seviyelerden 3. defa toparlanarak (öncekiler: Eylül 2011 ve Aralık 2011) yaklaşık 60 $’lık hızlı bir yükselişle bugün 1.591 $’dan işlem görüyor.
Petrol: Petrol fiyatları da bu hafta hızlı bir şekilde gerilerken, Brent %4,2 kayıpla 107 $ ile son 4,5 ayın en düşük seviyelerinden işlem görüyor. WTI tipi petrol de 92 $ ile son 6 ayın en düşük seviyesinde. Petrol fiyatındaki son haftalardaki gerilemede azalan jeopolitik riskler, Çin ve diğer gelişmekte olan ülkelerin büyümelerindeki zayıflama da etkili oluyor.
Borsalar: Bu gelişmelerin ardından bu hafta borsalarda da hızlı düşüşler görüldü: ABD’de S&P 500 endeksi son 4 ayın en düşük seviyelerine gerilerken, haftalık %3,6 kayıpla işlem görüyor.
Avrupa’da ise DAX ve CAC-40 haftalık %4 civarında kayıpla işlem görürken, İspanya’da %7 ve İtalya’da %9 oranında kayıplar söz konusu. Yunanistan borsası ise haftalık %10 gerilerken, son bir aydaki düşüşü %25’e ulaştı ve böylece son 20 yılın en düşüğünde bulunuyor.
İMKB-100: Endeks bu hafta 26 Ocak’tan bu yana ilk defa 56.500 seviyelerini gördü. Böylece 200 günlük hareketli ortalamasının altını da test etmiş olan endeks, buradan bir miktar tepki alımı gelmesi sonucunda halihazırda 57.000 seviyelerinden işlem görüyor.
Endeksin haftalık kaybı %3 ile Brezilya (%-9) ve Rusya (%-10) gibi diğer gelişmekte olan ülke borsalarına göre daha sınırlı. Bu pozitif ayrışmada, petrol ihracatçısı ülkelerin petrol fiyatlarındaki düşüşten olumsuz etkilenirken, Türkiye’nin olumlu etkilenmesinin etili olduğunu değerlendiriyoruz.
TL: USD/TL 4 ay sonra 1,84’ü görürken, haftalık %2,6 artışla 1,83 seviyelerinde. Döviz sepeti ise bu hafta %1,6 ile daha sınırlı bir yükseliş kaydetti. Bu durum, USD/TL’deki yükselişin önemli bir bölümünün parite kanyaklı olduğunu ortaya koyuyor. Gösterge faiz ise hafta içinde %9,74’e kadar yükseldikten sonra bugün yeniden gevşedi ve %9,53 ile geçen haftaki kapanışına yakın seviyelerden işlem görüyor.
Haftanın Konusu: Avrupa’da riskler yine arttı
Yunanistan’ın hükümet kuramamasıyla euro bölgesinden çıkma ihtimalinin ciddileşmesi, Fransa’da iktisadi büyümenin sıkı mali disiplin ile feda edilmemesi gerektiğini savunan bir cumhurbaşkanının seçilmesi, İspanya’da bankacılık krizinin derinleşmesi ve bütün bunların yanı sıra bölgede iktisadi faaliyetteki durgunluk ve rekor seviyelerdeki işsizlik Avrupa’daki risklerin artmış olduğuna işaret ediyor. Avrupa’da tansiyon arttıkça küresel risk iştahı gerilediğinden yatırımcılar Türkiye gibi gelişen piyasalar yerine güvenli liman olarak görülen dolar varlıklarını tercih ediyorlar. Aşağıda, önümüzdeki aylarda Avrupa’da risk iştahını olumsuz etkileyebilecek gelişmelerin yanı sıra olası sonuçları da değerlendiriyoruz. (Akbank Ekonomik Araştırmalar)
0 yorum:
Yorum Gönder
izle, indir, yükle